YKS’ye Çalışmaya Başlama Sorunu
Her sene öğrenciler Haziran’dan itibaren bana “Sınava ne zaman çalışmaya başlamalıyım?” diye soruyorlar.
Bu sorunun altında yatan çok garip bir düşünce var: Ben daha sınava çalışmaya başlamadım.
Çünkü bir insan, sınava çalışmaya başladığını düşünse “Ne zaman başlayayım?” diye sormaz herhalde. :)
Size ilginç gelebilir, ama siz sınava çalışmaya çoktaaaann başladınız! Sadece farkında değilsiniz.
Hani okula gittiniz ya senelerdir. Hah işte, o gidip gelmeler, senelerdir girdiğiniz dersler, yazılılar sözlüler ve performans ödevleri hep bu sınava hazırlanmanın parçalarıydı.
Çoğu öğrenci zannediyor ki, okul her sene başlıyor, her sene bir şeyler öğretiliyor, sonra okul kapanınca yaşananlar okulda kalıyor ve bitiyor. Her sene yeni sene, her öğrenilen sıfırdan öğrenilen şeyler... Değil yahu! Alakası yok! Hele mezuna kalanların vay haline! Daha sınav yapılalı 2 ay olmamış, zannediyor ki sil baştan başlayacak her şeye, hep sıfırdan başlanacak bu çalışma işine. Bunu düşünüp düşünüp kendini psikozlara, paniklere vuruyor cancağızlarım. Kıyamam!
Ablacım, davullu zurnalı başlangıç filan mı bekliyordunuz, birinin düdük çalmasını ve “Baaaşla!” demesini mi bilemem ama beyniniz epeydir bu sınav için gerekli malzemeyi topluyor.
Sen kendini sıfırda zannetsen de, şu an bu yazıyı okuyup anlayacak okuma yazman varsa başlamışsın demektir. Gel istersen biz nereden devam edeceğin hakkında konuşalım biraz.
Sınavda en çok kişinin zorlandığı konular matematik konuları. O yüzden gelen geçen “MATÖMÖTÖK ÇOLOŞOOONN” diyor. Daaa, sormazlar mı bu çocuklar matematikte neden zorlanıyorlar bu kadar diye?
Cevap veriyorum: Türkçeniz matematiği anlamaya yetmiyor da ondan. Çünkü matematik bir dildir. Kendi dilinde sana ne dendiğini anlamlandıramazsan, yabancı dildeki karşılığını da anlamlandıramazsın.
Okuma yazma becerinin olması, her okuduğunu anladığın; her anladığını da doğru anladığını göstermiyor bize maalesef.
Şu yazıyı atlamadan okuyabilen biri bile çoğu öğrenciye göre 1-0 önde başlıyor öğrenme sürecine.
Eğer sen bu sınavda başarılı olmak istiyorsan en önemli nokta: OKUMA VE OKUDUĞUNU ANLAMA NOKTASI!
Ne zamandan itibaren? Şimdi! Hemen! Şu an okuyorsun zaten bak! Bence benim blogdan yahut gazetelerden, dergilerden, başka bloglardan sayfalar okumaya başlamalısın. Tabii ki kitap da okumalısın fakat kitap deyince herkes farklı şey anlıyor. Kitap okumak biraz da zevk işi. Burada paragraf okumaya üşenenlere okumayı sevdirmeye çalışırken bir anda yüzlerce sayfa kitabı burnunuza dayayınca ürküyorsunuz. O yüzden daha kısa yazılardan başlıyoruz.
Köşe yazarlarının makaleleri
Haberler
Teknoloji-Bilim sayfaları
Ekonomi sayfaları
Devlet kurumlarının internet siteleri (Misal YÖK, ÖSYM duyuruları ve sıkça sorulan soruları iyi birer başlangıçtır.)
Bunları okumakla başla. İkinci adımımız anlamak.
Çok kolay gelir anlamak, ama aslında vallahi anlamıyoruz ya! Bir yazıyı doğru anlayıp anlamadığını fark etmenin yöntemleri neler?
En kolayı yorumlarını okumak. Aynı yazıyı okuyup da ne kadar farklı yorumlar yapıldığını görünce şaşar kalırsın.
İkinci kolay yolu, başkalarına aynı yazıyı okutup ne anladıklarını sormak. Senden farklı anladıkları yerler varsa neden öyle düşündüklerini sormak, tartışmak! (Kavga etmeden tabii)
Üçüncü yolu, bir yazıyı içeriği değiştirmeden özetlemeye çalışmak. Yazıda bilmediğin kelimeler varsa ne anlama geldiğini yazının gidişatından çıkarmaya çalışmak. (Bu kelime olumlu mu, olumsuz mu, bir terim mi, bağlaç mı? Mamafih ne demek mesela? Filhakika? Keza? Zira? Mesela ile örneğin arasında ne fark var? Mesela ile mesele ve misal kelimeleri arasında bir bağ var mı? İhtiyaç ile lüzum arasında? İle ve ila arasında?) Aynısı deyimler için de geçerli.
“Geleneksel yatırım araçlarında elde edilen kazanç azalmaya başlayınca risk alma iştahı arttı.”
Şu cümlenin ne demek istediğini anlamak için iktisatçı olmaya gerek yok. Her kelimenin anlamını bildiğinizi zannediyorum. Ola ki bu cümleyi 3 okumaya rağmen anlaşılması imkansız görüyorsanız dille ilgili sorun var demektir. Bu durumda saatlerce başka dersler çalışsanız da belli bir seviyenin üstüne çıkma şansınız yok bu sınavda. Türkçe sadece Türkçe testinde değil, her testte sınanıyor çünkü. TYT 2018’deki hava durumu sorusuna bakın. Çok basit bir soru aslında. Hava sıcaklığının mevsim normallerinden 6 ila 10 derece fazla olması cümlesini anlayanın işi küçüktür büyüktür işaretini doğru kullanmaya kalıyor. > bu büyüktür, < bu küçüktür. Bir sayının diğerinden büyük olması, küçük olması... Bunlar hep Türkçe canlar.
İkinci aşamamızsa sayıları öğrenmek. Aaa biliyorsun değil mi? 1, 2, 3... :) Onun bir tık üstü lazım bize. Sayıların birbiriyle olan ilişkileri lazım bize. Asal sayılar neden asal? Bir sayı asal olmayınca ne olur? Hangi sayıları kullanarak başka bir sayıya en kısa işlemle ulaşırsın? (Eskiden Bir Kelime-Bir İşlem diye bir yarışma vardı. Bulursanız izleyin ve oynayın derim.) Toplama-Çarpma arasındaki ilişki nedir? Üslü sayı ile çarpma arasındaki ilişki? Kök işaretiyle üslü sayı arasındaki ilişki? Yani aritmetik öğrenmen lazım. Bir de paraları!
Cebindeki bozuklukları, babanın cebinden çıkanları saymaya; yaptığın alışverişleri matematik olarak görmeye başlamalısın. 12TL tutan bir şeye 20TL verdiğinde neden 2TL daha olup olmadığı sorulur? “Fiş almasak kaç olur?” sorusunun cevabı nedir? (KDV’yi %18 olarak hesaplamanız lazım. Ve o sayıyı çıkarttığında bile adam kâr ediyor. Düşün artık!- Not: KDVsiz alışveriş hukuken yanlıştır.)
E ben bunları zaten yapıyorum/yapıyordum abla, ben hedefime nasıl ulaşacağım onu merak ediyorummmculardansaaaan:
- 2018 TYT ve AYT (YDT) yi çöz (girmediysen)
Girdiysen sonucuna bak! Sende ne eksik kalmış? Neyi yapamamışsın, neyi yaptın sanmışsın da olmamış? (Yanlış = Sen yaptım sandın ama meğersem yapamamışsın. Bilmiyorsun. Eksik kalmış ya da yanlış öğrenmişsin.)
- Listele bu olmayanları. (Ay sandığından az konu kaldı dimi? Hahah hayır.)
- Bu konuların olmamasının bir sebebi, bu konuları anlamak için olan konularda eksiklik olması. Hani o “Bitirdim konuyu” diye atladıydın ya... Ha işte, onlar bitmediği için. Onları da yazmalısın listeye. Yazabilmek için de tabii hangi konu hangisinin öncülü onu bilmek lazım. Kitaplarındaki konu anlatımları bu işe yarıyor. Al önüne kitabı git geri geri. Bazı bilgiler için YKS kitapları işe yaramıyorsa ortaokul kitaplarına dönmen gerekebilir. Sen kendini çok iyi görsen de bu lazım olabilir. Bu utanılacak bir şey değil ya da kendini kötü hissetmene de gerek yok. Bazen çok basit bir bilgi sana çok ileri gelen bir bilginin anahtarıdır.
Ve bunları yaptığında da başlamış oldun işte. Bunlara vakit ayırmaya başlamak demek sınava çalışmaya başlamak demek.
Beklentinizin ve size sürekli söylenenin “Masa başına otur, kitabı oku, sorusunu çöz.” olduğunu biliyorum. Şu kadar saat çalış, bu kadar soru çözlü cümleler havada uçuşacak. Birileri sürekli konuları bitirmekten bahsedecek.
Öğrenmek böyle bir şey değil. Öğrenmek senin masa başında oturmanla, gittiğin okul ya da dershanenin adıyla, evde bulunan kitaplarla ya da kaç video dinlediğinle alakalı değil!!! Öğrenmek tamamen merak etmekle alakalı!Merak edeceksin, merak ettiğine bakacaksın, baktığın şeyi anlamlandıracaksın, unutmamak için de tekrar edeceksin. Bu kimi gün 10dk sürer, kimi gün saatlerini harcarsın. Ne kadar çok merak edersen o kadar çok tuğla koyarsın üst üste. Sınavda da koyduğun tuğla kadar rahat edersin.
Uyumamak, kendini dünyadan soyutlamak, fiziksel ve psikolojik sağlığına dikkat etmemek ise koyduğun tuğlalara attığın tekmelerdir. Bunlara dikkat etmezsen bir yandan koyup bir yandan kendi diktiğini yıkarsın. Bir zaman sonra da hiçbir şeyi merak edesin kalmaz, olay işkenceye dönüşür.
Sınavda size sorulan bilgiler gereksiz değil! Emin ol gerekli. Neden gerekli olduğunu bilmiyorsan halen bu bilgileri anlayamamış-birbirleriyle olan bağlantısını çakozlayamamışsın demektir. Kimya ile coğrafyanın, tarih ile fiziğin, felsefe ile matematiğin ve bunların tamamının Türkçe ile olan bir bağı var! Bu derslerde işlenen konuların tamamı hayatla, mesleğinle, insanlığınla... Senin şu an olduğun kişiyle, yaşadığın olaylarla alakalı!
En basitinden: Kol, kas, kan biyoloji konusudur dimi? Hayır! Kolda kuvvet var, kastan geliyor, kanla taşınan maddeler sayesinde! Yani fizik var, kimya var! O maddeleri alman senin genlerinle, genlerin ailenin tarihiyle, ailenin tarihi ise komple tarihimizle alakalı! Bu tarihin seni getirdiği coğrafyada yetişen mamüller ile besleniyor, o mamüller sayesinde belli bir enerjiye kavuşuyorsun! Sokrates Yunanlı değil de Aztekli olsaydı, Osman Bey Osmanlı Devleti’ni Söğüt’te kurar mıydı? Osmanlı Söğüt’te kurulmasa Newton nerede ne yapıyor olurdu? Ve Newton olmasa şu an senin hayatın nasıl farklı olurdu? Ne alaka dimi? Tanımadığın bi dolu insan... :) Ha işte bu soruyu cevaplayabildiğinde YKS dahil birçok sınava hazırsın demektir. Sorumuz şu: NE ALAKA?!
Kaynak:edafosakademik